Suriyeli Sığınmacılar ve İnsani Yardım Programları: AB Fonlarının Denetimi Sorunsalı ve Çözüm Önerileri
Güney Afrika’da Apartheid Rejimi: Kavramsal ve Teorik Bir Analiz
GİRİŞ
Kadının günümüzdeki ekonomik ve toplumsal konumunu ele
alırken tarihsel süreç göz önünde bulundurulmalıdır. Çünkü toplumsal
cinsiyet rolleri ve ataerki insanoğlunun var oluşundan itibaren olan
kavramlar değildir. İlkel göçebe toplumlarda cinsiyet ilişkilerinde
bugünkü anlamda bir eşitsizlik söz konusu değildir. Anaerkil topluluklara
da rastlanıldığı bu dönemlerde kadınlar bereketin ve hayatın kaynağı
olarak görülmektedir. İlkel çağlarda hayatta kalmak en önemli amaç
olduğundan fiziksel açıdan güçlü olan erkekler avcılık işiyle uğraşırken
kadınlar ise ev aletleri yapımı, çocuk bakımı, besin toplama gibi işlerle
ilgilenmiştir. Dolayısıyla erkek avlanamadığı zamanlarda kadınların
sağladığı besinlerle yaşamını sürdürmüştür. Bu bağlamda kadının
ekonomik hayata katkısı oldukça fazla olmuştur. Cinsiyete dayalı ilk iş
bölümü bu dönemde görülmekle birlikte bu iş bölümü tamamen doğal bir
niteliğe sahiptir. Sonraki aşamalarda mülkiyet ilişkilerinin ortaya çıkması
ve gelişmesiyle birlikte toplumsal cinsiyet ve ataerki ortaya çıkmıştır.